Şen şakrak şamata gırla,
Sen rahat takıl, bana gelince hırla.
Kopan kuyruğun yenisi çıktığı anda,
Yaradanıma şükrederim yine.
Laf anlamaz, mahkeme duvarı kılıklı karı,
Ne ilerisi belli, ne sağı solu, ne de ardı.
İçtiğim şarap şişesi, o bile bana dayanamadı.
Hoşluk, şenlik, temizlik teneffüsü şimdi.
Arkamı döndüm, deniz olmuş süt liman,
Kırıkları batırmamalı yanmamalı başka can.
İlahi adalete, eriştiğim an,
Belirecek tecellisi, niyetimdeki hüsran.
Yalçın konuşur, kim dinler ki onu!
Ânı yakalamak mı, ne belli ki sonu,
Zaman koşturdu, hayat onu yordu,
Hep benlik dilerken tek vücutta,
Aynı ruhunun, ayrısına vuruldu...
Sen rahat takıl, bana gelince hırla.
Kopan kuyruğun yenisi çıktığı anda,
Yaradanıma şükrederim yine.
Laf anlamaz, mahkeme duvarı kılıklı karı,
Ne ilerisi belli, ne sağı solu, ne de ardı.
İçtiğim şarap şişesi, o bile bana dayanamadı.
Hoşluk, şenlik, temizlik teneffüsü şimdi.
Arkamı döndüm, deniz olmuş süt liman,
Kırıkları batırmamalı yanmamalı başka can.
İlahi adalete, eriştiğim an,
Belirecek tecellisi, niyetimdeki hüsran.
Yalçın konuşur, kim dinler ki onu!
Ânı yakalamak mı, ne belli ki sonu,
Zaman koşturdu, hayat onu yordu,
Hep benlik dilerken tek vücutta,
Aynı ruhunun, ayrısına vuruldu...